Haber

Kobanê Davası: ‘HDP, Kürtlerin pazarlık gücünü artırdığı için devleti rahatsız etti’

Yaşanan protestolar nedeniyle eski HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê Davası’nın 39’uncu duruşmasının ikinci oturumu 6-8 Ekim 2014’te siyasetçi Bülent Parmaksız’ın ikinci gününde savunmasına devam etti.

Mezopotamya Ajansı’na göre Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen duruşma; Tutuklu siyasetçilerden Aynur Aşan ve Zeynep Ölveci duruşma salonunda bulunurken, Sebahat Tuncel tutuklu bulunduğu Sincan Bayan Kapalı Cezaevi’ndeki duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşma salonunda savunma avukatları da hazır bulundu.

‘KÜRT SORUNU FARKLI BİR ŞEKİLDE GÜNDEME GELECEK’

Dünyada hegemonya değişikliği yaşandığını söyleyerek savunmasını sürdüren Bakansız, uluslararası ticaretin yüzde 80’inden fazlasının dolar üzerinden yapıldığını, önceki yıllarda ticarette kullanılan para biriminde euronun ikinci sırada yer aldığını, Hegemonik değişim nedeniyle Çin para birimi yuanın gerisine düşerek üçüncü sırada yer aldı. Fingerless, “Hegemonya el değiştiriyor. Her hegemonya değişikliği kanlı olacaktır. İspanyollardan Fransızlara, İngilizlere ve İngilizlerden Amerikalılara el değiştirdi. Bu değişiklik gerçekleştiğinde; Oyuncu değişiklikleri de var. Artık iç barışı sağlayamamış bir ülke olan Türkiye var. Dolayısıyla kırılgan ve riskli bir yerdeyiz. Bundan beş yıl sonra ne olacağını tahmin edemiyorum. Bakın Gazze saldırısından sonra Kürt meselesi farklı bir şekilde gündeme gelecektir. O gemiler boşuna gelmiyor. Haritaların değişeceği söyleniyor. Durum çok önemli. Bu anlamda bir uyarı yapmanın benim sorumluluğum olduğunu düşünüyorum. Gelecekte Kürt tarihi yazıldığında Kürtlerin şöyle yazmasını istemiyorum: ‘Devlet bize kötü davrandı, Türk halkı da bize kötü davrandı ve bizi korumadı.’ Bunun yazılmaması için Türk halkına sesleniyorum. Ben burada Türk milletine ve Türk devletine hitap ederek savunmamı yapıyorum. “Onlar benim ana muhataplarım” dedi.

‘Kürtleri baskı altında tutarak mı yürüyeceksiniz?’

Türk halkının ve Türk yetkililerin Kürt sorununu çözememesinin arkasında üç faktörün olduğunu belirten Parmaksız, bunlardan birinin Türk kibri, ikincisinin kendine olan güven eksikliği, üçüncüsünün ise şu gibi nedenlerden kaynaklandığını söyledi: tekelci güçlerin çıkarlarına aykırıdır. Parmaksız, savunmasını şöyle sürdürdü: “Şimdi buradan Türk yetkililere soruyorum, Kürtleri baskı altında tutarak mı yürüyeceksiniz, yoksa başka şekilde mi? Bakın Türk yetkililer ‘Biz büyük bir imparatoruz’ diyorlar. Kürtler kimlerdir? ‘Dağlardan geliyorlar’ diye yaklaşıyor. Kürtleri küçümseme kavramı. Çözüm bulunamamasının ikinci nedeni de bana göre güvensizlikleri. Türk yetkililer ve Türk halkı bu konuda kendilerine güvenmiyor.

‘HDP’NİN FİKİRLERİNDEN DEVLET RAHAT OLDU’

Fingersız, HDP fikrinin Türklerle Kürtlerin ittifakı olduğunu belirterek, devletin bu durumdan rahatsız olduğunu kaydetti. Fingersız, “HDP’nin arkasında bir fikir var. Bakın Kürt siyasetinin anlayışını anlayamıyorsanız gerçeği de anlayamazsınız. Bunu yapamazsanız yönetemezsiniz. Onu yönetmek için gerçeği kavrayacaksınız. Kürtler ‘birlikte yaşamak istiyoruz’ dedi. Kürtlerin birlikte yaşamak istediğini iktidardakiler çok iyi biliyor. HDP bu birlikte yaşama stratejisi üzerine kuruldu. HDP bir sonuçtur, bir türevidir ve gökten gelmemiştir. HDP’nin ideolojisinde birlikte yaşama düşüncesi var. Bu durum Türk yöneticilerini rahatsız etti. Çünkü Kürtler HDP ile güçlendi. Biz sosyalist Türkler HDP ile birlikte Meclis’te kendimizi daha fazla yansıtabildik ve sürecin bir modülü olduk. Her iki halkın çıkarına olan, işçilerin çıkarınadır. “HDP, Kürtlere inanç kazandırdığı için, HDP belli bir siyasi güce ulaştığı için ve HDP Kürtlerin pazarlık gücünü arttırdığı için devleti rahatsız etti” dedi. (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu